22 Nisan 2009 Çarşamba

HASTA KİŞİ




Soğuk,ateş,titreme,öksürük,antibiyotik,aft,kırgınlık,bol ekşili tavuk suyu çorba,ıhlamur+adaçayı,battaniye,atipik pnömoni...

Tüm bunlara eşlik,hangi aklı evvel sapasağlam dişini ağzının içine konuşlanmış çelimsiz dişçisine hunharca teslim edebilir?Hadi etti,acımadı bedenine,niye yatıp uyumaz da buz gibi çilek yiyip blog yazmaya koyulur?İlk mazeretim çilek üzerine;buz gibi olması merhum dişimin yerinde yol bulan kanamanın azalması için ve 'Ç' vitamini açısından zengin oluşundan.İkinci mazeretim blog için;gözlerimi kapatmamla uykuya teslim olmam arasındaki bir nanosaniyelik sürede yüksek ateşin neden olduğu kapkabusu yani dişlerimin unufak oluşunu ve ellerime dökülüş sahnesini görmeye tahammülüm olmamasından dolayıdır.
Hastalık ruhumdan bedenime sirayet etti sonunda.

Boğa burcunda ilerleyen güneş dayanıklı olmam gerekliliğine işaret ediyormuş.Marsın desteği varmış neyse ki.Haydaa!Bir de Mars da hayat yok derler...

Hiç yorum yok: