26 Ağustos 2009 Çarşamba

PLATFORM


İşten çıktım başım benden önde yerde giderken 3-4 adım ileride ilerleyen platform topuklar kaldırdı başımı.Üzerinde endam eden diyemeyeceğim yürümeye yeltenen kişi uzun ince bir teenager.Yüzde sivilcelerin eksik olmadığı vücut hatlarının nereye konumlanacağını bilemeyip dümdüz şekillenen bir vücut.E buraya kadar herşey olabilir,ben de aynı ucübe dönemden geçtim.Geçtim geçmesine de hiç topuklu ve hatta platform topuk giydiğimi hatırlamıyorum.Hala bile (topuklu giyme yaşım gelmişken) bir türlü yakıştırıp giyemiyorum converse lerimden vazgeçip.

Hal böyle olunca daldığım yerden çıkıp kafa yordum üşenmeden bu durum üstüne.Çok özenilmiş süslenilmiş bir gün olmalı.Muhtemelen çok şık olduğunu düşünüp,yürümekte zorlanmasını önemsemiyordur.Eski fotoğraflarımla kazara yüzleşince farkediyorum.Nasıl şuursuz bir dönemdir o.Ne giysen yakışacağını düşünürsün.

Ardından iki gün önce balayından yeni dönmüş bir arkadaşımda bu durumdaki ile ortak noktayı hatırladım.Bir değişiklik var diye diye.Şimdiye kadar hiç topuklu görmediğim halde evlenince platform topuğa terfi etmişti.

Sonra da bir süre tartıştı sağ ve sol omuzumdaki gevezeler...

Sağ omuz dış ses(iyimser olanı):Hem niye yadırgadım ki ben bu yeniyetmeyi topukluyla,sadece evliler mi giyer?

Sol omuz dış ses(sevimsiz olanı):Hiç olurmu gencecik kız babet giysin,spor ayakkabı giysin ne o öyle annesinin giysilerine özenmiş büyüme meraklısı gibi.

Sağ: Özenmiş giymiş kimene!

Sol: İyi de yürüyemiyor bile.

Sağ: Cesaret meselesi hıh

Sol: Laf söyledi balkabağı,giysem giyerim bende,herşeyin yeri var.

Onlar kavga ededursun kimler topuklu giyer e düz mantık geliştirip olaya noktayı koydum.Evli barklısı giyer tabi,tökezlese yanında denge unsuru var,girer eşinin koluna salınır da salınır.Tek tabanca halinle sen neyine güveniyorsun.Ayağın tökezlese kim koşar imdadına!
Tek başınaysan ayakların yere sağlam basmalı ki dik durabilesin...



Hiç yorum yok: