23 Ağustos 2009 Pazar

TAMAH


Bir masalım vardı eskiden,favori masalım.Şimdi sadece parça pinçik bölümleri kalmış aklımda.Parçaları birleştirip aradım taradım ve en sonunda buldum. ''Sihirli Fasulye''. Sonunu biraz değiştirmişler gibi geldi ama evet.Bu o.Fee-Fi-Fo-Fum.


Her seferinde o çocuğa birdaha tepeye çıkmamasını umarak dinlerdim.Sanırım ilk olarak anasınıfında dinlemiştim masal saatinde.Her seferinde de çıkardı açgözlü,canı pahasına.Burada sonunda kurtuluyor ama orjinal versiyonunda eskisi gibi yoksullaşıyordu.Zaten teorik olarak öyle olması gerekir.Boşuna büyütmediler bizi bu masallarla.Daha fazlasını istemeyelim aza tamah edelim diye.Nitekim elindekiyle yetinmesini bilen ya da bu mecburiyetini kabullenen insanlar olduk(m)

Bundan sonra aynı ölçüde ilgimi çeken diğer hikaye Güliver'di.Gözlerini patlatmış kaşlarının ortada yukarı doğru kavuştuğunu gören başına mutlaka birşeyler geleceğini anlardı.Başı dertten kurtulmayan bahtsız bedevinin tekidir Güliver.

Uykusuzluğuma katkısı olur diye masalımı buldum,okudum.Bu kez de köşede duran bambularla gözgöze geldim.Ya gece coşup üst katlara kadar devasalaşır da sabah uyandığımda salonda gövdesiyle yüzleşirsem diye.

Kıssadan hisse;Çiçek açmayan bir bitki herzaman daha sinsidir.Ve en tepesinde ne olduğunu merak etmeden önce bir miktar silkelemek gerekir.

2 yorum:

Felicity dedi ki...

vay anasini !!! :)
Guzel olmus :)

Sam dedi ki...

:)