6 Ekim 2009 Salı

DAYS OF THE WEEK



Pazartesi sokaklarda başıboş gezmek gibisi yok.Hergün öyle ama pazartesi daha bi güzel.Şöyle ki ; herkes çalışırken , haftanın ilk günü stresi yaşarken ben geziyorum.Düşüncesi bile cazip.O insanlar gezerken de ben çalışıyordum.Yok bunun cazibesi intikam hırsından değil.Madah olan herkes gezerken gezmek değil ki hocam.Zira haftasonları insan oğlusu öyle bir hal alıyor ki sanki 5 gün hapis kalmış da sonunda güne günışığına hasret azad edilmiş bir halde elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen çömezler gibi geziyor.Nerden mi belli?Tabi ki mağazalardan.Hele bir de indirim sezonuysa.Atılan,giyilen-çıkarılanın haddi hesabı yok.Oysa haftaiçi gezen öylemidir:)


Haftaiçi sokakta gezen insan popülasyonu şöyle; öğrenciler,emekliler ve diğerleri.(bu durumda ben diğerleri kategorisindeyim)Hal böyle oluca bir genç nesile bakıyorum bundan 7-8 yıl öncemi özleyip iç çekiyor,emekli kesime bakıp hem halime şükredip hem de eninde sonunda öyle olacağım için hayıflanıyorum.


Sokak havasının yaptığı vurgunla midem kazınıp 'Ankara Pastane' sinin bayıldığım un kurabiyelerinden iki tanesini iç ettim afiyetle.Orada her daim duran yaşlı tonton amca ne tatlı.Ne varsa eskilerde var mirim.Amca yaş ayırt etmeden bayanlara karşı centilmenlikte kusur etmiyor.Bu bir üstünlük hissi ya da bir kompleks değil.Bir erkeğin bayan karşısında eğilmesi bana kalırsa onu daha çok yüceltir.İşte bu tonton amcaya da saygım sonsuz o yüzden.Ardından Bahariye'yi turladım.Uzun zaman olmuş olmalı ki gitmeyeli yerini bildiğim halde aradığım mekanları sora sora buldum.Kendime şahane bir deri ceket aldım.Oysa yaşlı işi der dalga geçerdim.(yaş kemale erdi belitileri-1)


Kırmızı ışıkta bekleyen ve tam fotoğrafını çekecekken yeşil yanıp uzaklaşan bir dolmuş vardı ki görülmeye değer.Fotoğrafını çekemesem de muadilini buldum.Üzerinde taksim-kadıköy yazıyordu.Gerçekten hala böyle dolmuşlar var mı (varsa da tek olmalı) ya da espri olsun diye mi dolanıyordu bilmiyorum.


Aynı hoşluk başıboşluk bugün de devam edince (pazartesiyi hafta ortasına bağlayan gün salı) bugün de Taksim e attım kendimi.İstanbul'un kurtuluşu (!) nedeniyle çevik kuvvet nefasetini bozmuştu malesef İstiklal'in.


Böyleyken böyle.Gittim gezdim gezdim yordum kendimi iki gün boyunca.Şimdi de yeni bir grup keşfettim (grup eski de ben taze keşfettim) Squirrel Nut Zippers,pek hoş.Bir tutam Beirut bir tutam Pink Martini bir tutam da Emir Kusturica barındırıyor.Kanı kaynayanlara birebir...

Hiç yorum yok: