13 Aralık 2009 Pazar

TOBUR


Hem et yiyen hem ot yiyen obura ne denir?
Mutfağıma dönüşüm muhteşem oldu.Olur olmaz saatlerde yemek yapma nöbetlerim geri geldi.Doymak değil mesele,envai çeşit malzemeden bir tutam katıp ortaya çıkan mis kokular ve bu ritüel sırasında kokulara eşlik eden yağmurun eşlik ettiği Joy fm dinlemek.Kendi çöplüğünde ötmesi insanın.Yemeklere iştahlandıkça insanın hayata da iştahının artması...
Bu hafta çok boş günümün olması,yağmurlu karanlık günlerde evde miskinlik ve boş işlerle uğraşma gerekliliğinden dolayı hakkını verdim avareliğimin.Çalışma saatlerimin düzensizliğinden uyku saatlerimin değişmesiyle evdeki işleyiş de tersine döndü haliyle.Gecenin 1,5 unda komşulara hasbinallah ve nimel vekil dedirten türden kokullar dejarj oldu hanemizden.Sayemde bir süredir suratını asan buzdolabı,fırın,aspiratör,çaydanlık neşelendi,aşka geldi.
Kafayı tamamen tozutup mutfaktaki eşyalarla konuşmaya başlamadım elbette.Pratikliği panikliği vardırırken yaptığım sakarlıklar yüzünden hırpalanan eşyalarıma şevkatli davranmak üzere onlara karşı dikkatli olmaya çalışıyorum sadece.
Brokoli çorbası yaptım ilk defa,brokolinin her halinin güzel olacağı kanaatimden yola çıkarak.Misafirlerimin çok beğenmesine rağmen benim damak tadıma pek uymadığı halde herkes iştahla yerken ayıp olmasın diye zoraki yedim.,
Görüntü itibariyle çok çekici gelen ancak silikon olduğu için sağlıksız bulduğum kek kalıplarından aldım dün.Fotoğraftakinin fosfor yeşili:)Cam sağlıktır diyen biri olarak güvenilirliliğinden tam emin olamamakla birlikte çok kullanışlı buldum kendilerini.Zira kekin ayrılması camdakine göre daha kolay.Üstelik 10 eşit parçaya ayrılıp muffin görünümlü şirin kekler çıkıyor ortaya.Esrarengiz bu kekler çok sert kafam kırılır vursam dese de ben iki parçasını götürdüm afiyetle.Bir kekte ceviz,üzüm,tarçın,havuç olur da kaçar mı?!?
Bir yay kadını olan Sertab'ın Açık Adres ini dinliyorum,pek hoş...''yazılıdır hepsi hikayede''diyor.Yazılanı oynamamak kimin haddine !

Hiç yorum yok: