8 Mart 2010 Pazartesi

E ŞIKKI !



Gecenin 3.24 ünde beni yazmaya iten yastığa gömülen gözyaşlarımdır.Hükümsüzdür.





İç savaşım bitemedi gitti.Kimsenin beni duyamayacağı ancak akustiği güzel yankılı mümkünse yüksek biryerde bağıra bağıra bitirmek istiyorum içimdeki öfkeyi.Kimseler duymasın da üzülmesin diye.Hele annem kesinlikle duymamalı binde birini bile ızdırabımın.O beni hep güçlü bilmeli,kırılgan nanemolla değil.





Şimdi,uyanmadan önce ağlama ancak uyandıktan sonra inleme,uluma şeklinde duyduğum nöbetlerim neyin tezahürüdür?





Ayaklarımı petek e dayamak sureti ile başımın ''kıble'' ye gelmesinden mi


Premens e karşılık gelen hormonların aşka gelmesinden mi


Ay dolunayda mı


Magnezyumumdaki acıklı düşüş mü





Hepsinin telafisi var da;ya e şıkkıysa,hiçbiriyse.Kronikleşir,kabuk bağlamaz da sürekli akarsa...









Hiç yorum yok: