11 Temmuz 2010 Pazar

Ben Geldim !


Annem uyandı...

O uyanınca ben de uyanıyorum.Bazen o benim kıpırdanmama uyanıyor.Annem gibi gerinerek karşılamak isterdim günü ama yerim dar.Önceleri herşeyi yapabileceğim kadar genişti burası.Artık sıkılmaya başladım.Merak ediyorum.Vücudunu anneme yaslayıp sesler çıkaran ve karnını doyuran ablamın yüzünü mesela.Annemle konuşurken en çok gülüşünü duyduğum babamı.Onların sadece seslerini duyuyorum henüz.Belki onlar da beni merak ediyordur.Sahi ! Ben yokum ki daha...




Biraz gerinmeyi deneyeceğim.Tutuldu çünkü bedenim.Iğğğğ! O da ne! Annemin canını acıtmış olmalıyım.Sarsıntı oldu ve o bağırdı.Burası sıkışıklaştığı kadar kuraklaşmaya da başladı.Annem babama sesleniyor.İhsaaaaan ! Babam ilk seslenmede gelmez hemen.Kaç aydır burdayım.Görmesem de tanıyorum artık onları.Özellikle annemi.Sesini,kokusunu,beni sevişini.




Korktum ama yine deneyeceğim,cok sıkışığım.Iğğğ! Bu kez daha şiddetli bir çığlık attı.Özür dilerim.Ben biraz inatçı ve meraklıyım galiba.Oynarken döndüm içeride,başım aşağıya geldi de şimdi geri dönemiyorum.Bir de annemin canı yandıkça daha çok daralıyor aşağıya iniyorum.İsteyerek yapmadım hiçbirini,bilseydim böyle olacağını hiç kımıldamazdım.Duramıyorum sabit canım sıkılıyor.Dışarıdan ses gelirken pür dikkat dinliyorum da sessizlikte yapacak hiçbirşey yok.Parmaklarımı sayıyorum.Elimi ayağımı dayıyorum duvara.O zaman çok güzel birşey oluyor.Annem de bana dokunuyor eliyle.
Bir kadın sesi duydum şimdi.Yabancı o.İlk defa duydum bu sesi.İyi birşeyler anlatıyor.O anlattıkça annem bağırmıyor.Ablam da ağlıyor şimdi.Korkmuş olmalı benim gibi.Çok ses var dışarıda.Annemin canı yanıyor ama onlar hiç üzüntülü değiller.Heyecanlılar.Neden?Benim burda sıkışmamla mı ilgili?
Bu yabancı kadın delirmiş olmalı ! Annemin üzerine çıktı beni bastırıyor.İmdaaaaat ! Çok kötü birşeylr oluyor.Çok kötü hissediyorum.Annem.Ya o ? O çok heyecanlı.Nereden mi biliyorum?O ne zaman üzülse ben de üzülürüm.Ne zaman heyecanlansa ben de heyecanlanırım.Hatta ben içeride oynarken o mutlu olur ben de sevinirim.Şimdi de aynı onun gibi endişeliyim.İmdaaaat! Yine bastırıyor.Ayaklarımın üstüne.Çekmeye çalışıyorum,zaten yer yok.Ben çekildikçe aşağıya kayıyorum.Düşüyor muyum ? Babam nerde,onların sesini duyamıyorum. Bu kadını hiç sevmedim.Karşılaşırsak kötü kötü bakacağım ona.
Nefes alamıyorum.Yani donmuş gibiyim.Patlayacak gibi.Bir saat önce sıcacık sessiz sakindi yerim.Şimdiyse karmakarışık oldu.Çıkmaktan bahsediyorlar.Geliyor diyorlar.Ben mi ?Ben bana göre ben'im de onlara göre de öyle miyim?
Hadi hadi dediklerini duyuyorum.Kimse cevap vermediğine göre bu ben olmalıyım.Daha fazla tutamayacağım kendimi.Düşünmekten çok eyleme geçmeyi severim.Öyleyse geliyorum ben! Hey! Iğğğğğğğ...
Aaaaaaah! Burası çok soğuk,koparılmış gibiyim yerimden.Üzgünüm çok,çünkü beni sarıp sarmalayan duvarlarım yok artık.Ağlamaklıyım.Ağlıyorum,çığlık atarak hem de.Annem ? Aaaa ! Orada,bana bakıyor gözlerini ayırmadan.Gözleri ağlamış sadece yüzü gülüyor.
Geldim ben.Doğdum artık.Kalabalık etrafım.Herkes birşey soruyor.Bana değil.Benim bunları düşündüğümü nereden bilecekler,sevindiğimi,güldüğümü,annemden ayrılmamın üzüntüsünü.Ablama soruyorlar.Oda şimdi geldi.Beni sevsin istiyorlar,korkmuş bakıyor.Kimbilir bana kızmıştır annemizi ağlattım diye.Ben de üzgünüm senin kadar.
Saçlara bak diyorlar.Kel mi sarı mı?Burnuma dokunup seviyorlar.Üstümü silip sardılar da yine annemin içindeki gibi değil sıcaklığım,korunaklığım.Büyür mü diyorlar çok küçük? Kışmış mevsimlerden.Soğukmuş da ben ısınmalıymışım.
Üzerime basan kadını,içerinin sıkışıklığını darlığını unuttum şimdi.Merakla beklediğim dışarısı çok farklı.Epey olmuş ben yuvamdan çıkalı.25 yıl 7 ay 17 gün geçmiş annemden ayrılalı,onun bedeninden sıyrılalı.O zaman uzak gelen mesafemiz çok yakınmış şimdiye göre.Kendimi derdimi anlatamazken sana o ilk gün,şimdi yarınki temrin için anlatıyorum nasıl buraya geldiğimi.
Geldim.Ben geldim.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

GOD İS YOU


İnsanın yüreği şişer mi?Benim şişti.Kapkara kanla dolarak değil pembe düşlerle şişti.İçimdeki sıkışıklık hissi kalbimin itelemesindenmiş meğer gerçekleri.Bu büyüklük hissi kibire yer vermeyecek kadar yüce.Herkesi sevebilecek kadar ...

ARAYIŞ


Her insanın hayatında böyle geçiş dönemleri oluyordur muhtemelen.Öyle olmasını umuyor ve sıyrılıyorum çelişkilerimden.Bir kararsızlık,bir çelişki bir yön verememek gibi geliyor çoğu zaman hayatıma.Saçımın uzun mu kısa mı olacağından tut da,siyasi görüşüm,dini inancım,insanlara olan yaklaşımım sürekli bir değişim halinde.Şöyle bir durum vardır.Kavgalı iki tarafı da objektif bir şekilde duyguları kullanmadan dinlediğinizde ikisine de hak verirsiniz ya...İşte onun gibi bir o tarafa bir bu tarafa katılıyorum.Çünkü ikisine de hak veriyorum.Öyleyse ben yok muyum,kendime ait kararlarım yok mu?Daha iyimser olmak gerekirse çok mu esneğim çok mu şeffaf herşey benim oluruma geliyor.

Yapmak istediğimle yaptığım bile apayrı birbirinden.Duygularım çapraşık.Zira uçan kuşa ''merhaba'' demek gelirken içimden,boğazımda bir düğüm de taş gibi oturmuş iki gün önceki halime.

Enerjimi anlatayım,takdir e şayan olayım derken yine başladım sorularıma,kendimi sorgulamalara.Bir dönem olaylara olanlara çok takmıştım,kızıyor,hırpalıyor,deşiyor,eşeliyordum.Şimdi ise derdim çoğunlukla kendimle.Kendi çeperimle.

İçime düşüşüm öyle durduk yere olmadı.Bu kitabı okuduktan sonra arayışım başladı kendi içimdeki benimi.Keşkelerim yaptıklarıma değil de yapamadıklarıma korkusu sardı.
Durduk yere niye karıştığımı düşününce tekdüze,sorunsuz,ayakları yere sağlam basan halimi sevdiğimi buldum.Kendimi,düşüncelerimi sorgulamaktan bıkmayışım,korkmayışım da bundan.Biryerlerde,derinlerde şüpheye su götürmeyen halime inat sürekli bir çelişki yaratıp geliştiriyorum aslında kendimi.Böylece aşıyorum haddimi,ukala halimle şaşıyor,taşıyorum.