12 Eylül 2010 Pazar

REY !

Anneannem rey derdi de,biz de hiç yadırgamazdık kimse öyle demediği halde.


Her insanın ömründe tarihte yer edinmiş,kayda geçmiş bir dönem sonra da çarpıtılmış,saptırılmış sonrakilere farklı anlatılmış olaylar vardır muhakkak.Benim hayatımın da içinden geçtiği iki olay var bugün...

Siyasi olaylardan bahsetmekten hoşlanmıyorum.Zira herkes-kendince haklı sebeplerle-bir görüşü benimsiyor.Holigan bir tavırla benim düşündüğümü düşünmeyeni sevmem havalarından da hoşlanmıyorum.Bu kez bahsetmek istiyorum ki farkındalığım arttıkça hassasiyetim de artıyor.
Aylardır (belki bana çok uzun gelmiştir) gündemi meşgul eden yeni anayasa tasarısının tasası beni de sardı haliyle.Anayasa değişikliğinden ziyade,etrafta olup bitenler daha da endişe vericiydi.

Muhtelif yerlere konuşlanmış EVET-HAYIR otobüslerinden ne dediği anlaşılmayan gürültülü anons ve müzikler yayınlanıyordu.Neyse ki bugün itibari ile kurtulmuş olduk.
Sonuçlar henüz belli değil,sandıklar kapandı..(bunları birgün hatırlamak isteyebilirim)

Aslında anlatmak istediğim bu değildi.Dün geceki rüyamdan..Bir türlü oyumu kullanamayışımdan bahsedecektim.Bir seçmen kağıdımı unuttum,bir kimliğimi bulamadım.Bir seferinde oy kullanabilmem için bankaya para yatırmam gerektiğini söylediler.Bugün tatil heryer kapalı diyorum.Önceden yatırmalıydınız diyorlar.Böyle şey olmaz diye bağrınıyorum.İsyanlardayım.Ne yapıp yapıp oy kullanmalıyım.Kısa fasılalarla ve her seferinde farklı bir nedenle bir türlü oy kullanamayışımın stresiyle uyandım.

Gitmeden teçhizatı kontrol ettim birkez daha.Asayiş berkemal..Kimliğimi boynuma astım ki kuyruk varsa nöbete yetişicem deyip sıyrılıcam.Neyse ki fazla kimse yoktu.İyiki de yoktu gerginliğimden herhangi birine çatabilirdim.Nitekim de öyle oldu.Patavatsız bir sandık memuruna tısladım.Tercih tercih tercih tercih.Sayfanın malum bölümüne mühürü birkaçkez bastım ki saylamamazlık yapmasınlar diye :) Sandığa zarfı tam atacakken üç görevliden bayan olanı ''sizin mahalle nerede oluyor dedi'' sorusuna cevap verirken zarf elimde sandığa atmak üzere tutuyordum ki diğer görevli ''hanfendi oyunuzu atın sonra muhabbet edersiniz'' dedi.''muhabbet etme niyetinde değilim'' deyip öldürücü bir bakış fırlattım.
İş bitirteceği zaman elpençe divan olup,yetki verildiğinde hep orada olacağını zanneden tiplerden.Annem bunlara ''noldum budalası'' der.
Hızla çıkıp öfkemi dağıtmış,okuldan çıkmak üzereyken kısa ve can alıcı bir diyaloğa rastladım.Benim arkamdan çıkan oyunu kullanmış bir seçmenle dışarıdan gelen arkadaşının diyaloğu:

** Yanlışlıkla hayır mayır demedin di mi ?
**Yok ya,Allah belasını versin onların !
Hey gidi yurdum insanı..Referandumu bir meydan muharebesine döndüren siyasiler! Kemal sempatizanlığı,tayyip sempatizanlığı değil ki bu ! Neyi neden yaptığını haliyle bilmeyen insanlara aylardır 12 maddenin (özellikle içinde iki maddesinin) ne manaya geldiğini açıklamak yerine bangır bangır otobüs megafonlarından türkü çalan zihniyete yazıklar olsun.
Bir bela bir müsibet sözkonusu olacak elbet,onlara bunlara değil hepimize hem de !

Hiç yorum yok: