1 Şubat 2010 Pazartesi

ÖNYARGI


Hiç bahsetmiş miydim bundan?Önyagıdan.Herşeyden önce geldiğinden ve herşeyi ezip geçtiğinden.

Yenilenmek arınmak ve iyileşmek istedikçe önyargıların pençesine düşmekten ya da.Sahiplenilen en temel duygunun içtenlik,sevgi,anlayış,sabır değil de önyargı olduğundan.Bahsetmiş miydim?Anlatayım öyleyse.

Madalyonun görünen yüzünden ilk kararı verip kalemi kırmak var ya.Budur ilk emaresi.Kesilip biçilir en uygun kumaş.Ucuzsan ucuz,değerliysen en bulunmaz olanından.Tabi değer mevzusu apayrı bir uzmanlık alanı.Bunun da kriterleri efendime söyleyeyim iş,gelir durumu,eğitim,aile,memleket,hobiler ve diğer kültürel etkinlikler olarak gösterilebilir.Cv alındıktan sonra uygun kategorideki uygun rafa yerleştirilir.Ölçüm işi bitmiştir.Hangi kumaştan ne kadar olduğu ilk görüşmede belli olur mesela uzman gözüyle.

Madalyonun diğer yüzünde-derinde-ne var merak konusu değil ancak değinmekte fayda var kazanım açısından.Kazandığını zannedebilirsin zira kaybederken.Özlük haklarına değinmeden tarafsız ve şeffaf olmalısın yoksa layık gördüğün kumaş çeker,yazık olur.Eleştiriye kapatmalısın vesveselerini.

Kim neyi neden yaptı,nerden nasıl geldi?Bunlar hep iyi birşeyler bulmak üzere yol gösterici olmalı.İpe götürmek için ipucu kıvamında değil.Zaten olsun istedikten sonra gözündekini oldurmaya da öldürmeye de mazeret çok bulunur.

4 yorum:

Felicity dedi ki...

on yargiyi yikmak atomu parcalamak gibi bir seymis o derece zor.
onyargilari olmayacak kadar sofostike insan bulmak zor..

Sam dedi ki...

Sıradışılık değil ki bu,olması gereken,
Her karşılaştığım yeni şeyde savaş veriyorum bunun kurbanı olmamak için
Zoru başarmak gerek ve kimsenin inandığına inanmak
Haliyle bu durumda sofistike olunur
(TDK yapmacık demiş sofistike için,saçma olmuş)
Yeni öğrendim ben de

Roland dedi ki...

sonbaharda yapraklarını dökmüş agacların altında yürümek gibiydi bu yazıyı okumak, yazanın ellerine emegine saglık, nefes oldu ..

Sam dedi ki...

teşekkür ederim.
ben nefes alamazken başka nefeslere vesile olmak
paradoks...