25 Haziran 2009 Perşembe

RUH YOK


Bundan önce derme çatma ufak bir sarayın kraliçesiydim.Öyle saray mı olur demeyin,bizim yaşımızdayken le başlayan safsatalarımı sallamayayım şimdi.Cunbalarından envai çeşit nebatat bulunan sokağa girince nefes alır,mavilerin arasındaki çizgide bir yelkenli gördük mü şenlenirdik.
Şimdi ne mi oldu?Zamanla beraber insanlarla mekanlar da değişti.Artık heybetli şaşaalı bir saraya geçtik.Birşey eksik dedim,perdesi yok dediler,yok birşey eksik dedim,halısı örtüsü yok dediler.Hepsi tamamlandı,yok yine eksik dedim.Arkalarını dönüp eh memnuniyetsiz kraliçe dediler.Ayıp ettiler.
Mesele manifatura,züccaciye değil mirim,ruh yok dedim,diyemedim.Ruh da ne miymiş?Bu yeni sarayın önünden sabahları simitçi geçmez,öğleden sonra onun yerini eskiciler almaz.Hafta sonları akordiyon çalan dilsiz de yok.Selam sabah hak getire,rica minnet değil emrivaki baskın yeni sarayda.Samimiyet değil resmiyet hükmediyor halka.Kuralları da var hem önceden yazılmış çizilmiş uymak zorundalık var.
Hal böyle olunca yenilik,modernlik yetmiyor bana.Ruh yok işte yok,yok!Anılarımızı eklersek zamanla ruhu olur mu edinir mi bu yeni saray?

Hiç yorum yok: