24 Mart 2009 Salı

SEYRÜSEFER

Üç gün sonra baba evinde kavuşmak üzere anneye çalgılı çengili bi veda yaptık.mor çatıdan ayrılışını kutlamak üzere moral gecesi..ben gitar soloda,kuntakintem mor kemanı ile,çengi olarak da masa örtüsünden bozma wilma moloztaş kostümü ile anne.öncesinde annemin pür dikkat benim ise pür neşe hafi'nin şifreli kahve falı yayınını vardı.kamuflaj ve üfürme konusunda çok başarılı bi faldı nihayetinde.kuntakinte bugün öğrendiklerinden yola çıkarak emlakçılık oyununa bir yenisini ekleyerek falcılığı da kaptı. Paşa babamın sevgili zevcesini katakulliye getirip planlanandan önce gitmesini sağlaması takdire şayan olup,valide sultanın gözlerindeki neşenin kaynağı kuntakintenin türlü şebeklikleri dışında başka bir hinlik hissiyatı uyandırdı(?)Ne demiş Charles Wright amca : 'Dio ed io'. Anneyi varış noktasına bırakıp rutin tembihlerden sonra dönüş yolunda,24 gün önce (yanlış hatırlamıyorsam)10 bin feet te cama yapışmış,ufuk çizgisindeki büyüleyici görüntüyü izlerkenki aynı zafer kazanmış hisler uyandı içimde.bu hislerin tam karşılığı yanılmıyorsam 'kendi ayakları üzerinde durmak' olmalı. Burnumda tüten gevrek bir 'yoksunluk sendromu' dışında mükemmele yakın ilerleyen günlerimi heran alabora olma ihtimaline karşı tedirginlik hali üstümdeyken Skeleton Coast a doğru bir rüyaya dalmak üzere gidiyorum şimdilik...

Hiç yorum yok: